Üç gün önce bir yıl daha devirdim, tam 37 yıl.
Ne kadar uyabilirim bilmiyorum ama bir karar aldım. 18 yıllık yoldaşımdan ayrıldım yeni yaşımla beraber. "SİGARAYI BIRAKTIM".......... demeye de dilim varmıyor ama; bırakmayı deniyorum diyelim, daha kolayı.
Her anıma eşlik eden bu can yoldaşı, canımdan yemeye başlamıştı artık. Zor çıkılan merdivenler, ciğer ve boğaz ağrıları, öksürükler. Ve doktorların "eee, bi zahmet bırakın artık" telkinleri. Ben de yeni yaşımla beraber, bu işe soyundum. Uzun yıllar sigara içip de, bırakmayı denememişseniz, şu an yaşadıklarımı anlayamazsınız. Her an eksiksinizdir. Pek çok şey yarım kalır sanki. Yenilen yemek de, içilen çay da. En çok da sohbetler eksilir sanki.
Sigara içmek, "zararlı ve bağımlılık yapıcı madde kullanmak" demek değildir sadece. İçen bilir, efkarını dumanla birlikte gökyüzüne savurmaktır. "Son bir sigara içip, öyle kalkalım"dır. Yemeğin tadı tuzu, çayın şekeridir. Biranın mezesi, rakının demidir. Kahveninse tek anlamı. Sinemanın 10 dakika arasıdır. "Sigara yakalım da, otobüs gelsin"dir. Kafayı aydınlatan dumanlı hava sahasıdır. Yazı yazarken, klavyedeki kül; okurken, yanmış izmarittir. Pek çok şey "sigaradan önce" veya "sigaradan sonra" yapılır... İşte bu yüzden eksik kalır sigarayı bırakan. Sigaranın yerini alacak hiçbir şey yoktur, sadece unutulmaya çalışılır sigara. Vücudumun verdiği sinyaller doğrultusunda başladığım bu yolculukta hadi bana kolay gelsin....